ETKİN PİŞMANLIK DAHA AZ CEZA VERİLMESİ GEREKLİLİĞİ NEDENİ İLE BOZMA

  1. Ceza Dairesi 2019/1477 E. , 2021/2390 K.
    “İçtihat Metni”
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 02.02.2018 tarih ve 2017/4 – 2018/44 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanıklar …,…, …, …. hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63
    maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddi; sanıklar
    … ve … hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 221/4-2. cümle, TCK’nın 62, 53, 58/9,
    63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
    Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin
    olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı
    Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince
    temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde
    temyiz edilmekle, tüm sanıklar hakkındaki hükümlere ilişkin olarak;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi,
    gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık
    … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık …
    müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi
    uyarınca REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, örgütle
    irtibatlı Bank Asya hesabında örgüt liderinin talimat tarihlerine uygun para artışı içermeyen mutad bankacılık
    işlemlerinin, çocuğunu örgütle iltisaklı dershane veya okula göndermenin müsnet suç yönünden örgütsel delil
    ya da faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    I-Sanıklar …, …, …, …, … yönünden;
    Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar … ve … yönünden ByLock tespit ve
    değerlendirme tutanakları beklenmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiş;
    İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında, sanık … yönünden ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının
    ID numarasının 232751 yerine 232731 olarak yazılması;
    Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanıklar … ve … hakkında hükmolunan temel cezada 5237 sayılı
    Kanunun 62. maddesi gereğince indirim yapılırken “8 yıl 1 ay 15 gün” yerine “7 yıl 13 ay 15 gün” hapis
    cezasına; sanık … hakkında hükmolunan temel cezada 3713 sayılı TMK’nın 5/1. maddesi gereğince artırım
    yapılırken ”10 yıl 15 ay” yerine ”11 yıl 3 ay”, 5237 sayılı Kanunun 62. maddesi gereğince indirim yapılırken
    ”9 yıl 4 ay 15 gün” yerine ”8 yıl 16 ay 15 gün” hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini
    aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin
    hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz
    denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin,
    tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen
    suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanıklar
    ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1.
    maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II-Sanıklar ….., …, … yönünden;
    1-Sanıklar …, …, …, … ile ilgili olarak;
    TCK’nın 314/2. maddesi gereğince sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığı halde
    ”takdiren ve teşdiden ceza tayini” yerine ”takdiren asgari ceza tayini” yazılması suretiyle hükümde çelişki
    oluşturulması,
    2-Sanık … ile ilgili olarak;
    a-TCK’nın 314/2. maddesi gereğince sanık hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığı halde
    ”takdiren ve teşdiden ceza tayini” yerine ”takdiren asgari ceza tayini” yazılması suretiyle hükümde çelişki
    oluşturulması,
    YARGITAY KARARI, 16. Ceza Dairesi 2019/1477 E., 2021/2390 K., 29-03-2021 T.
    26.06.2021 (2021) 16. Ceza Dairesi 2019/1477 E., 2021/2390 K., 29-03-2021 T.

    b-İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ID numarasının
    52582 yerine 82582 olarak yazılması,
    3-Sanık … ile ilgili olarak;
    a-TCK’nın 314/2. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığı halde ”takdiren ve
    teşdiden ceza tayini” yerine ”takdiren asgari ceza tayini” yazılması suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,
    b-UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanık hakkında Gaziantep BAM 18. Ceza Dairesinin 2021/90 Esas sayılı
    dava dosyası üzerinden Anayasayı ihlal suçundan (TCK md. 309) devam eden kovuşturma bulunduğu
    anlaşılmakla, Anayasayı ihlal suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleşmesi halinde, TCK’nın 44. maddesi
    gereğince sanığın ayrıca, Türk Ceza Kanununun 311. ve 312. maddelerinde düzenlenen suçlardan ve keza
    aralarında geçitli/müterakki suç ilişkisi nedeniyle aynı Kanunun 314. maddesinde yer alan silahlı terör
    örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılması imkânı bulunmadığından, mükerrer yargılamanın ve
    cezalandırmanın önlenmesi bakımından sanık hakkında mezkur dava dosyasının aslı veya onaylı örneklerinin
    Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip incelenerek her iki dosya birleştirilip, tüm deliller bir
    bütün halinde değerlendirilerek hukuki durumunun buna göre takdir veya tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Sanık … ile ilgili olarak;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin
    hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz
    denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının
    kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda
    öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının
    reddine, ancak;
    Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere;
    etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik
    önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak,
    diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine
    engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda
    indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
    TCK’nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi
    ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri,
    örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla
    göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi, maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi
    değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih ve
    2015/1426 E. 2015/1292 K., 26.10.2015 tarih ve 2015/1565 E. 3464 K. sayılı kararları).
    TCK’nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü
    halinde, bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna
    göre, belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında
    yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da
    diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da
    kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme
    tarafından takdir ve tayin edilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-
  2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve
    delillere göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında örgütte kaldığı süre ve konumu
    itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin
    pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek, TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca
    verilen cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK’nın 221/4-2. cümle maddesi gereğince daha
    makul oranda indirim yapılması gerekirken, dosya kapsamı ile uyuşmayan ve yeterli olmayan gerekçe ile
    yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
    5-Sanıklar … ve … ile ilgili olarak;
    a-TCK’nın 314/2. maddesi gereğince sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığı
    halde ”takdiren ve teşdiden ceza tayini” yerine ”takdiren asgari ceza tayini” yazılması suretiyle hükümde
    çelişki oluşturulması
    b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 E. 2017/370 K. sayılı kararı ile onanarak
    kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 E. 2017/3 sayılı
    kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla
    oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması
    nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla
    kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin
    örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduklarını kabul
    etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle
    tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduklarına dair delilin sanık … yönünden suçun sübutu, sanık … yönünden
    vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; sanık … yönünden ilgili birimlerden ayrıntılı
    ByLock tespit ve değerlendirme raporu ve varsa Emniyet Genel Müdürlüğünden veri inceleme raporu
    getirtilip, UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında başkaca bir
    beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa bu beyan yahut ifadelerle birlikte temyiz
    26.06.2021 (2021) 16. Ceza Dairesi 2019/1477 E., 2021/2390 K., 29-03-2021 T.
    https://www.kanunum.com/print/16-Ceza-Dairesi-2019-1477-E,-2021-2390-K,-29-03-2021-T_xxvid25216290 3/3
    aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Siber Şubenin 23.07.2018 tarihli
    ”sanıktan ele geçen Samsung marka SM-J200H ve GT-I8190 model telefonlarda Bylock programına dair
    kalıntıların bulunduğu” tespitini içeren dijital materyal inceleme raporu ile sanık … yönünden temyiz
    aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Siber Şubenin 25.07.2018 tarihli
    ”sanıktan ele geçen LG marka telefonda Bylock, Eagle IM, cleanthemall programlarına dair kalıntıların
    bulunduğu” tespitini içeren dijital materyal inceleme raporu ve 27420 ID numaralı ByLock tespit ve
    değerlendirme tutanağı duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafiilerine okunarak
    diyecekleri sorulduktan, gerekirse ifade yahut beyan sahiplerinin tanık sıfatıyla bilgisine başvurulduktan
    sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının
    takdir ve tayini gerekirken, yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler
    kurulması,
    Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,
    hükümlerin CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar …, … ve …’ın tutuklulukta geçirdikleri
    süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedenleri
    gözetilerek tutukluluk hallerinin DEVAMINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165
    sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kilis Ağır Ceza
    Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine
    gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar
    verildi.
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Whatsapp ile ulaşın bize
Whatsapp'a gönder

Bu Sayfadaki İçeriği KOPYALAYAMAZSNIZ !!!

0
Would love your thoughts, please comment.x