Tutuklama, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen koruma tedbirlerinden olup, şüpheli ya da sanığın hükümden önce özgürlüklerinin hâkim veya mahkeme kararı ile kısıtlanmasını sağlayan bir koruma tedbiridir.
Tutuklamanın şartları;
Kuvvetli suç şüphesi
Tutuklama nedenlerinin varlığı
Kaçma şüphesi
Delilleri karartma şüphesi
Yasal karineler
Tutuklama yasağının bulunmaması
Muhakeme şartının gerçekleşmesi
Sanığa güvence belgesi verilmemiş olması
Orantılılık
Hâkim veya mahkeme kararı sıralayabiliriz. Tutuklama, bir tedbir olup, öne çekilmiş bir ceza değildir. Bundan ötürü, tutuklama kararı verilirken, verilen tutuklama kararının öne çekilmiş bir ceza olarak uygulanıp, masumiyet karinesini ihlal edilip edilmediğinin denetimi, tutuklama kararlarının gerekçesi ile mümkündür.
Ülkemizdeki tutuklama uygulaması, tutuklamanın hukuki niteliğinin tamamen göz ardı edilmesi, tutuklamaya “ön ceza” veya “yargısız ceza” işlevinin tanınması şeklinde olmaktadır. Yargılamanın makul sürede bitirilememesi ile tutuklama süresinin makul olmaması arasında bir sebep-sonuç ilişkisi meydana gelmektedir. Bu durumun kamuoyunda yargıya güveni azalttığı kuşkusuzdur.