YARGITAY
- Ceza Dairesi
Esas Yıl/No: 2021/2652
Karar Yıl/No: 2021/9538
Karar tarihi: 14.10.2021
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 01.02.2018 tarih ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299. maddesi gereğince takdiren REDDİNE,
I-Katılan … ve Hazine ve Maliye Bakanlığının, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık ve silahlı terör örgütüne üye olma suçları, sanık müdafiinin ise kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçu yönünden kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
1-Katılan Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, katılan … vekilinin ise sanık hakkındaki tüm suçlardan verilen hükümlere yönelik istinaf taleplerinin reddine dair karara ilişkin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede;
Suçların niteliği gereği suçtan doğrudan zarar gören sıfatları ve doğrudan davaya katılma hakları bulunmadığından söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi kararının CMK’nın 286/2-b, g maddeleri gereğince kesin olup, temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 23.10.2020 tarihli temyiz talebinin reddine dair karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılanlar vekillerinin anılan 23.10.2020 tarihli ek karara karşı yaptığı başvuruların reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,
2-Katılan … ve Hazine Bakanlığının ve sanık müdafiinin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından verilen karar, cezaların tür ve süresine göre CMK’nın 286/2-b maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan katılan kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz isteminin CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık müdafiinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Dosyada yer alan veri inceleme raporu kapsamında sanığın doktor kişilerle ilgilenen şahıslardan olduğu tespit edildiği gözetilerek, sanığın ilgilendiği iddia edilen kişiler tespit edilmekle, bulunması halinde mahkemede tanık olarak ifadesinin alınmasının ardından tüm delillerin bir arada değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre göz önüne alındığında, sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 14.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.