İkinci Kez Mükerrir Kaldırma

Birçok kişinin ikinci kez mükerrir ceza almasının temel nedeni, mevcut ceza dosyası durumunu yeterince takip edilmemesinden veya zamanında hukuki yollara başvuru yapılmamasından kaynaklanmaktadır. Sanık veya hükümlü bakımından ceza dosyasının güncel durumunun bilinmesi, olası ağır hukuki sonuçlarla karşılaşmamak adına büyük bir önem arz etmektedir. Nitekim, tekerrür sanık aleyhine hatalı bir şekilde hüküm tesis edilmişse, bu kararı veren mahkemeye yapılacak bir başvuru neticesinde ikinci kez mükerrir kaldırıma yoluna gidilip, tekerrüre ilişkin kısmın hükümden çıkartılması mümkündür.

İkinci Kez Mükerrir Nedir?

Tekerrür ve mükerrir kavramları genellikle birbirine karıştırılmaktadır. Ancak, 2. kez tekerrür ile 2. kez mükerrir aynı anlamı ifade etmektedir. İnfaz Hukukuna göre 2. kez tekerrür eden kişi, 2. kez mükerrir olarak kabul edilmektedir.

Bir sanık, hakkında birinci tekerrürün koşulları oluştuğunda, tekerrür hükümleri uygulanır. Bu hükmün kesinleşmesinin ardından, sanık tekrar tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren yeni bir suç işlerse, ikinci kez mükerrir olarak kabul edilir. Özetle, sanığın ikinci kez mükerrir sayılabilmesi için yasal olarak belirlenen süre ve koşullar içerisinde üç suçun işlemiş olması gerekmektedir.

İkinci Kez Mükerrir Şartları Nelerdir?

İkinci kez mükerrir hükümleri, bir suçlunun ikinci kez tekrar suç işlemesi durumunda devreye girer ve bu durumda hükümlüye şartlı tahliye hakkı verilmez. İkinci tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için kanunda öngörülen belirli koşulların sağlanması gerekmekte olup bu şartlar ise şunlardır:

  1. Suçların Yeni Yasa Döneminde İşlenmesi: İkinci kez mükerrir hükümlerinin uygulanabilmesi için, sanığın işlediği suçların 1 Haziran 2005 tarihinden sonra, yani yeni yasa döneminde işlenmiş olması gerekmektedir. Bu tarih, Türk Ceza Kanunu’nda yapılan köklü değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarih olarak kabul edilir. Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/13073 E. 2019/15707 K. Sayılı ilamında “ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması için her iki suçun da suç tarihlerinin, 08.07.2005’ten sonra olması gerektiği” şeklinde karar vermiştir. Özetle suçlardan birinin 08.07.2005 tarihinden önce işlenmesi halinde ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
  2. İlk Suçun Mükerrirlik Hükümleri Kapsamında Olması: Sanığın işlediği ilk suçtan sonra, Türk Ceza Kanunu’nun 58. hükmü gereği mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmuş olması gerekir. Bu, kişinin ilk suçundan dolayı aldığı cezanın ardından, cezasını çekerken özel bir infaz rejimi altında tutulduğu anlamına gelir.
  3. İkinci Suçta Birinci Suçun Tekerrür Esası Olması: İkinci kez tekerrür hükümlerinin devreye girebilmesi için, işlenen ikinci suçta da birinci suçun tekerrüre esas alınması gerekmektedir. Yani, ikinci suç işlenirken, sanığın daha önce işlediği birinci suçun tekerrür hükümleri kapsamında değerlendirilmiş olması gerekir.

Özetle, ikinci kez tekerrürün gerçekleşebilmesi için öncelikle birinci kez tekerrürün cezasının kesinleşmiş olması ve kişinin bu cezadan sonra yeni bir suç işlemesi gerekmektedir.  Bu koşulların tümü sağlandığında, ikinci kez mükerrirlik hükümleri uygulanır ve hükümlünün koşullu salıverme hakkından yararlanmasına izin verilmez.

İkinci Kez Mükerririn Sonuçları Nelerdir?

CGTİHK’nun 108. Maddesi gereği; birinci kez tekerrür durumunda cezanın 2/3’ü infaz edilip hükümlünün açık cezaevinden yararlanma hakkı mümkün iken, ikinci kez mükerrirlik halinde ise cezanın tamamı (4/4 – dörtte dördü) kapalı ceza infaz kurumunda infaz edilir. Ayrıca hükümlü hakkında mezkur kanun maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine de başvurulur. İkinci kez mükerririn en önemli sonuçlarını ise sanık hakkında:

  • İkinci Kez Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimine Göre Çektirilmesine Karar Verilir,
  • Denetimli Serbestlik Uygulanır.

2.Kez Mükerrirlere Af

Genel ve özel af sıkça karıştırılan iki önemli kavramdır ve her ikisinin de farklı sonuçları vardır. Bu iki af türü, özellikle tekerrür durumunda belirgin farklılıklar göstermektedir. Genel af, bir suçun cezasını tamamen ortadan kaldıran bir hukuki düzenleme olduğundan, suçluya uygulanan tüm cezaları siler ve suçun geçmişte hiç işlenmemiş gibi kabul edilmesini sağlar. Bu durumda genel af ile affedilen bir mahkumiyet, tekerrüre ve ikinci kez mükerrirlik esas teşkil etmez.

Özel af ise, suçun cezasını tamamen ortadan kaldırmaz; yalnızca cezanın infazını durdurur veya cezada indirim uygulanır. Bu durumda, affedilen suç hala kayıtlarda kalır ve tekerrüre esas teşkil eder. Yani, kişi özel af ile affedilmiş olsa bile, gelecekte yeni bir suç işlediğinde, geçmişteki suç dikkate alınır ve bu durum tekerrür olarak değerlendirilir. Özetle 2.kez mükerrirlere af, affın özel olması sebebiyle mahkumiyetin tüm sonuçlarını beraberinde getirecektir.

2.Kez Tekerrür Kaldırma

Ceza kesinleşmiş olsa dahi, belirli şartların varlığı halinde 2.kez tekerrürün kaldırma işlemi kanunen mümkündür. Kesinleşen bir cezaya; sanığın kendisi, eşi/vasisi veya ceza avukatı ile yapacağı itiraz neticesinde ikinci kez mükerrir kaldırma işlemi sanık lehine gerçekleştirilebilir. Ancak bunun için öncelikle, tükerrürlüğe esas alınan cezalardan en az birisinin kesinliğinin ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Kesinleşmiş Cezaya Nasıl İtiraz Edilebilir?

Bir cezanın kesinleşmiş olması, ikinci kez mükerrir kaldırma yoluna gidilemeyeceği anlamına gelmez. Kesinleşmiş bir cezaya itiraz edebilmek ve infazın durdurulması için birçok yasal yol bulunmaktadır. İşte bu yollar:

  1. Tebligat Usulsüzlüğü: Eğer tekerrüre esas alınan mahkeme kararı usulsüz bir şekilde tebliğ edilmişse, bu durumu belirterek doğrudan ilgili mahkemeye istinaf veya temyiz dilekçesi sunarak infazın durdurulması sağlanabilir.
  2. Kanun Yararına Bozma Dilekçesi: Cezanın, istinaf veya temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ise kanun yararına bozma dilekçesi verilebilir. Bu, cezanın hukuka uygunluğunun yeniden değerlendirilmesi sonuçlanana kadar ikinci kez mükerrir kaldırma işlemi gerçekleştirilebilir.
  3. İstinafta Kesinleşen Karar: Eğer tekerrür esas alınan karar İstinaf’ta kesinleşmişse, CMK 308/A maddesi uyarınca istinaf dairesine başvurmak amacıyla İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısına müracaat edebilir.
  4. Yargıtayda Kesinleşen Karar: Eğer tekerrür esas alınan karar Yargıtay’da kesinleşmişse, CMK 308. Madde gereğince Yargıtay Ceza Genel Kuruluna başvurmak için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına başvuru yapılabilir.
  5. Lehe Düzenleme: Kesinleşmiş bir ceza hakkında sonradan kanunda lehe bir düzenleme getirilmişse uyarlama yargılaması için tekerrüre esas kararı veren mahkemeye başvurulabilir. Lehe düzenlemeye örnek vermek gerekirse; suçun uzlaşma veya ön ödeme kapsamına alınması, cezada indirim ya da suç olmaktan çıkarılma hali sayılabilir.
  6. Yargılamanın Yenilenmesi: Son olarak, yargılamanın yenilenmesi talebiyle ilgili mahkemeye başvurulabilir. Yargılamanın yenilenmesi halinde ise ikinci kez mükerrir kaldırma işlemi başarıyla sağlanmış olacaktır.
Whatsapp ile ulaşın bize
Whatsapp'a gönder

Bu Sayfadaki İçeriği KOPYALAYAMAZSNIZ !!!